O gece İmparator rüyasında, saraydan çıkarak en seçkin ağaçlarla donatılmış bahçesinin karanlıgında dolaştıgını gördü.
Birden bir şey ayaklarına kapanıp, yardım diledi. Imparator konuşmasına müsaade edince, önce kendisinin imparatora hürmetkar bir ejderha olduğunu belirtti.
Sonrasında ise, gökyüzündeki yıldızların kendisine bir kehanet ilettiğini ve yarın geceyarısı bitmeden İmparator'un Bakanı Wei Cheng tarafından başının kesilerek öldürüleceğini sözlerine ekledi. Bunun üzerine İmparator, rüyalar aleminde ejderhaya onu koruyacağına dair yemin etti.
Rüyasından uyanan lmparator, hemen Bakanı Wei Cheng'in yanına gelmesini istedi. Biraz sonra muhafızlar bakan Wei Cheng'in sarayda olmadığı söyledi.
İmparator, Bakan'ın hemen saraya getirilmesini emretti ve ejderhanın öldürülmesine mani olmak için bütün gün Bakan Wei Cheng'e emirler yağdırarak, onu meşgul etti.
Akşam olup, güneş batmaya başlayınca da ona bir el satranç oynamayı önerdi. Oyun zorlu ve uzun geçti, Gece olduğunda Bakan Wei Cheng o kadar yorulmuştu ki, olduğu yerde uyuyakaldı.
İmparator verdiği sözü tutmanın gururuyla arkasına yaslanmıştı ki bir anda gecenin karanlığında, yüreklere korku salan bir gökgürültüsü duyuldu. Ses, o kadar şiddetliydi ki adeta tüm saray sallandı.
Hemen ardından iki yüzbaşı, imparatorun yanına geldi, ellerinde kanlar içinde devasa bir ejderha başı taşıyorlardı.
Kanlı başı İmparator'un ayaklarının dibine fırlattılar ve korkmuş bir sesle haykırdılar:
"İmparatorum gökten düştü!"
Bu sırada, uyuduğu koltuktan uyanan Bakan Wei Cheng hayretler içinde, yerde yuvarlanan ejderhanın başına bakarak şöyle dedi:
- "Ne tuhaf! Rüyamda tıpkı böyle bir ejderhayı öldürüyordum."
- Jorge Luis Borges, "Wei Cheng'in hikayesi"-
🧠🗝❤️
Comments