Yapay Zeka deyince aklıma ilk gelen görüntü Walt Disney'in Fantasia'daki “ Büyücünün Çırağı ” oluyor. Bu çizgi filmde Mickey, büyücünün ona verdiği su deposunu doldurma görevini daha kolay yoldan yapmak için, gizlice büyücünün sihirli şapkasını giyer ve köşede duran süpürgeye büyü yaparak; süpürgeye suyu kuyudan taşımasını ve evin içindeki su deposuna doldurmasını emreder.
Süpürge görev bilinciyle kova kova su getirirken, işin yükünden kurtulan Mickey güç ve şöhret dolu hayaller içinde uykuya dalar. Diğer tarafta Mickey’den sadece tek bir emir almış olan süpürge, durmadan daha fazla... daha fazla su taşır,... su deposu dolmasına rağmen, su taşımaya devam eden süpürge, tüm evi sular altında bırakır. Talihsiz Mickey uyanır ama bir sorun vardır: görevine böylesine bağlı kıldığı süpürgeyi nasıl durdurabileceğini maalesef bilmiyordur..
Birçoğumuza göre yapay zeka, tıpkı bu çizgi filmdeki büyücünün, sihirli kitabındaki büyüler kadar anlaşılmazdır. İşe yaradığını biliyoruz, ancak kazanılmış insan haklarının kaybedilmemesi için nasıl kontrol altında tutacağımızı bilmiyoruz, Yapay zeka uygulamalarının, karar verici organlar yerine karar vermeye başladığı bu süreçte, Mickey gibi çalışkan süpürgenin kontolünü bulamayabilir ya da bulmakta zorlanabiliriz... kontrol yöntemini bulduğumuzda ise evi çoktan su basmış olabilir.
Aslında tüm bu olanlarda süpürgenin hiçbir kabahati yoktu. Ne söylendiyse onu yaptı. Yapay zeka uygulamaları da aynısını yapacak. Yapay zekanın tüm dünyada hızlıca yayıldığı günümüzde, Mickey gibi insanoğlu da “güç ve ihtişam hayalleri” ile doluyken… büyülerimizi robotik hizmetkarlarımız üzerinde kullanmaya başlayanların, istenmeyen sonuçlara, düşünme şeklimiz için zorluklara ve açıklama isteyeceğimiz toplumsal-bireysel yaşam alanlarımızda bir gizem unsuru olmaya devam edecekler.
Comments