top of page
Yazarın fotoğrafıUğur Yurttaş

HAYAL GÜCÜMÜZ, HAFIZAMIZI ETKİLER Mİ?

Bir anı, sadece gözlerimizle gördüğümüz ve kulaklarımızla duyduğumuz şeylerin toplamından çok daha fazlasıdır. Anılar, o anki düşüncelerimiz, duygularımız ve deneyimlediğimiz her şeye yüklediğimiz anlamların da birer resmidir.


Geçmişe dönüp bir olayı hatırladığımızda, sadece olayın çıplak gerçekliğini değil, aynı zamanda o olay karşısında nasıl hissettiğimizi ve ne düşündüğümüzü de anımsarız. Anılar, adeta o anı yeniden yaşamamızı sağlayan, geçmişe açılan birer penceredir.


Bu nedenle hatırladığımız her şey, tam olarak gerçekte olduğu gibi değildir. Anılar, zamanla değişebilir ve yorumlarımıza göre şekillenebilir. Bu da her bireyin aynı olayı farklı şekilde hatırlamasına ve farklı anılar geliştirmesine yol açar.


Örneğin, işten yorulduğunuz bir anda, koltuğunuza yaslanıp iki sene önce yaptığınız plaj tatilini hatırladığınızda, muhtemelen turkuaz denizin, yumuşak kumların ve güneşin tadını çıkarırken yaşadığınız huzuru ve keyfi anımsarsınız. Ve içinizden "Bu çok güzeldi be!" diye düşünürsünüz.


Ancak, bugün ekonomik olarak imkanlarınız kısıtlıysa ve aileniz sizi tekrar bu tatile gitmeye zorluyorsa, aynı anıya farklı bir bakış açısıyla yaklaşabilirsiniz. Havalimanında saatlerce süren kuyruklar ya da dönüş yolunda yaşadığınız hastalık aklınıza gelir. Tatil anısı keyifli bir anıdan ziyade, stresli ve yorucu bir deneyime dönüşür.


Yaşanmış tek bir olay, iki farklı bakış açısıyla bambaşka anılara dönüşebilir. Anıların şekillenmesinde hedeflerimiz, bakış açılarımız ve inançlarımız önemli rol oynar. 

Ve geçmişi hatırlama şeklimiz, bugünkü benliğimizin bir yansıması olarak karşımıza çıkar.


3 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentários


bottom of page