Bu sıralar, yol arkadaşlığıma başvuran danışanlarımda, sıklıkla karşılaştığım konu, " Başaramam - Cesaretim Yok - Yapmak istiyorum ama ısrarla sürdüremiyorum" cümleleri ve devamında duyduğum " Ben Başarısızım, Ben Cesaretsizim " gibi kendilerine yapıştırdıkları negatif etiketler.
Danışanla bu konuda çalışmaya başladığımızda, öncelikle, kendilerinden bahsetmelerini isterim.. Ve bir süre sonra, bakarım ki; anlattıklarının içerisinde, aslında çeşit çeşit yaşanmış başarı hikayeleri var.. - Kimisi yıllar sonra, üniversite sınavına girip, hem de hiç bir özel dershaneye gitmeden sınavı kazanmış ve üniversiteyi bitirmiş.. - Kimisi cebinde sigara parası bile yokken, kurduğu işletmeyi bugün tüm ailesinin ihtiyaçlarını karşılayacak bir seviyeye taşımış - Kimisi eşinden ayrılıp, 2 çocukla ortada kaldığında, yeniden hayata sarılıp; çocuklarına hem anne-hem baba olmuş, hem de büyütüp, bir meslek sahibi yapmış - Kimisi genç yaşta ebeveynlerinden birini kaybetmiş ve daha o yaşta, çöküntü yaşayan diğer ebeveyninin, yeniden ayağa kalkmasını sağlamış ve daha bir sürü başarı hikayesi...
Ama ilginç olan ne biliyor musunuz, sevgili dostlarım, hiç biri bunları anlatırken, bunu bir başarıymış gibi anlatmıyor... Sanki bunları unutmuşlar, sanki bunlar hayatlarının olağan bir işiymiş gibi bahsediyorlar.. İşte benim işim, bu unutkanlığı yaşayan bu arkadaşlarıma, kendi başarılarını tekrar hatırlatmak.
Klasik başlangıç sorum şudur? - Yıllar sonra, o yaşta üniversiteyi kazanma ve bitirme sürecinde, seni yolda tutan şey neydi? - Cebinde sigara paran bile yokken, bu işletmeyi kurmanı ve bugünlere getirmeni sağlayan şey neydi? - Eşinden ayrıldığında, çocuklarınla beraber aileyi bir arada tutmanı sağlayan, çocuklarını büyütüp-okutup, bugünlere getirmeni sağlayan şey neydi? - Genç yaşta, çöküntü yaşayan ebeveynini, yeniden ayağa kalkması için seni harekete geçiren neydi?
Ve verdikleri her cevapla, hatırlamaya başlarlar, nelerin kendilerini hayatta tuttuğunu, nelerin kendilerini harekete geçirdiğini ve en önemlisi, buraya dikkat çekmek isterim, kendi öz değerlerinin neler olduğunu hatırlarlar.. Koçluk deyimimle, artık maden bulunmuştur..
Hatırladıkları bu öz değerleri alıp, kendilerinin, bugün için "Başarısız veya Çaresiz" olarak gördükleri konulara yansıtmalarını istediğimde yani bir anlamda "Copy - Paste" yaptıklarında ise o anda olaya bakışları değişir.. Ve söylediklerinden çok, söylemedikleri, ama kendilerinin ne olduğunu çok iyi bildikleri bir çok şey, yerine oturmaya başlar..
Ve tamamlamamız gereken diğer süreçleri de bitirdiğimizde, kendilerine tekrar şunu sorarım; - Şimdi tüm bu sürece baktığında, kendini nasıl değerlendiriyorsun ? Bu aşamada bir çok pozitif cevap alırım ama aldığım en hoş cevaplardan birini paylaşayım; - Arabamın deposunu 95 oktan Süper Benzin le full doldurmuş gibiyim, şu an dağ-bayır aşarım :)
************************
Bunları sizlerle paylaşma sebebim; aslında yaşadıklarımıza baktığımızda, mutlaka hepimizin kendine göre büyük başarıları vardır.
Ve kimimiz bu başarıları hatırlar, kimimiz ise hatırlamaz.
Hatırlamaz diyorum çünkü; bütün hızıyla devam eden hayatın içinde, bu başarılarımızı bir süre sonra kanıksar ve hayatımızın monoton bir parçası olarak görürüz. Adeta gün içerisinde araba kullanırken, arabamızın sağ ve sol dikiz aynalarındaki kör noktalar gibi, bu başarılarımızı görmeyiz, ta ki bu aynaları biraz oynatmamız gerektiğini fark edene kadar..
Dolayısı ile sizlerde bazen, kendinizle ilgili negatif duygulara kapılırsanız, şöyle bir durun ve hatırlayın; Kim bilir sizler de HAYATTA neleri BAŞARdınız ?
U.YUrttaş - İstanbul
Comments